Komik bu yaa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Komik bu yaa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Verin.. Verin.. Hep verin...

Biz tabi saf ve köylü vatandaşlarız,
Pek de anlamayız..

Ama gelin görün ki, devlet büyüklerimiz, sanırım birikmiş, kıyıda köşede veya işte hawai deki bankalarda hayli paramız olduğunu düşünerek bir reklam kampanyası hazırlamışlar..

Tabi, bu kampanya sayesinde medya'ya büyük bir meblağ çıkışı oldu ki oda ayrı konu..

Ama şu örneklere bakarmısınız..
Gül satan kadın,
Çin youncağı satan oyuncakçı
Simitçi felan..

Hayatımda pek oyuncak almadım alışverişmerkezleri haricinde, onu bilmem ama,
Bu simitçiler ve Gül aldığım kadınlar bana hiç bugüne dek Fatura, Fiş, yada ne bileyim, irsaliye bile vermediler..

Ticaret kafasıyla düşününce canım çekti, keşke bende hep boyle paraları alıp alıp hiç vermesem diye düşündüm.. Al al al.. Ama verme.

Lakin vergiye tabiysen, ver ver ver, hatta kazanamasanda ver..

Şimdi devlet büyüklerimizin aklında acaba ne var..
Onu bilmem ama,
Ben 2 yıl boyunca bu devlete şakır şakır vergimi ödediğim, hatta "zarar" ettiğim anlarda bile vergimi çatır çatır ödemişken..

Hatta ve hatta,

Faaliyetini durdurduğum bir şirketimin vergilerini aylardır hala ödüyorken..

İş mi bu allsen?

Üstelik, bırakın alışverişi..
Sadece şu kriz döneminde devletin vergi yükü nedeniyle işini kapatan bir sürü insan tanıyorum..

Acaba bu bir tuyo mu..
Yani vergisiz iş yapın, alın verin bilmem ne mi demek istiyorlar..


Vallahi açık soyleyim ki,
Şu erkek halimle geceleri kordon'da dolaşıp gül satasım geldi..

Üç beş gül satsam, ohh vergi yok muhasebe yok stopaj yok..
Gel keyfim gel..

Dur lan.. Bu iyi fikir hakketen..

Devlet baba, yol gösterdi ne de olsa..
Vallahi bir gün vergisiz iş yaparsam ve yakalanırsam,
Bu devlet reklamlarınıda alıp AİHM ne başvurup bir de üstüne tazminat isteyeceğim..

Ne de olsa, Devletin gösterdiği yol, en sağlam yoldur..

Evet evet, Gül'cü geldi hanımmm..

Bunu yapan, bunuda yapmış..

Yok yok,
Şimdi size Samsung cep telefonu filan tanıtmayacağım..
Çünkü nedense en hazetmediğim marka bu cep telefonunda..
Dünyanın en iyi telefonunu da yapsalar hazmedemiyorum..

Neden mi..
Bende bilmiyorum aslında..
Ama şundan olabilirmi..
Yani bu markayı, bu logoyu her yerde gördüğüm için işin erbabı saymadığımdanmıdır..
Belkide bundandır..
Çünkü her işin bir erbabı vardır..
Misal cep telefonu telefon deyince Nokia erbabdır..
İşte ne bileyim, görüntü ve ses sitemleri deyince Sony gelir akla..
Yada fotoğraf makinası denince Nikon dur v.s v.s

Hadi gelin şimdi Samsun neler yapıyor bazılarına bakalım...



Bu bir Samsung DVBR yani genelde güvenlik kameralarının kaydı için kullanılır..





Bu bir Samsung Mp3 player.. Bu sektörde de varım diyor..





Ah olmazsa olmaz notebook sektöründe de Samsung var..






Bunlar Samsung Dvd ve BlueRay playerlar.. Samsung bu alanda da var..






Samsung Yazıcılar.. Bu alanda da hayli çeşidi var..





Bir Samsung Kamera.. Yani burada da varlar..



EH yani, Digital Fotoğraf alanında da var bu Samsungcular.. Bende bile var bunlarn fotoğraf makinesi..







Notebook yetmez, bir Samsung Masaüstü Pc görüyorsunuz..






Evet ilginç ama bu bir Samsung Buzdolabı..



Ve tabiki, Samsung LCD PC Monitoru..




O da nedir.. derseniz, Samsung Microdalga Fırın..




Bu bir Samsung Klima..




Yok yok yanlış görmüyorsunuz, bu da Samsung Elektrikli Süpürge






Samsung, Home Cinema sistemleri..






Komik ama gerçek.. Bir Samsung Fırın..







Pc monitoru yaparlarda LCD ve Plasma TV yapamazlarmı.. Aşkolsun.. Yaparlar tabi..







Çamaşırları da yıkıyor.. Bu bir Samsung Çamaşır Makinası






Tamam.. Hadi Flash bellekler ve boş cd-dvd lerin resimlerini koymadım..





Hadi hepsini bi şekilde hazmediyorum da Samsung logolu olarak..
Peki ya bu nedir arkadaşım..


Evet evet..
Tüm o elektronik ve elektrikli ev aletlerini yapan bunu da yapmış..

Nerede, nasıl yapmış bilinmez..
Kimbilir..
Ama yapmışlar işte..

Sanırım buldum ya..
Tamam şimdi oldu..
Ne zaman bir Samsung Cep telefonu görsem..
Evet evet, aklıma "greyder" "dozer" felan geliyor...


Neyine güveneyim..
De get yalan dünya...

Google bana karı bul

Heyyytt beee..
Sabah sabah azdım mı sanıyorsunuz?

Yoo yoo dostum, gayet masum ve endişeliyim sadece.

Endişemin nedeni ise,
Türk halkı ile Google arama motoru arasındaki enteresan ve kaygı verici hatta "çarpık" ilişki.

Yani biraz daha açarsam, gördüğüm kadarı ile Google, biz Türkler için arama değil de "Direk Bulma" motoru olmuş.

Mesela yukarıdaki başlık.

"Google bana karı bul" cümlesi, bir Türk tarafından, gayet açık yüreklilikle google a yazılmış.
Niyet belli anlayacağınız.
Direk konuya girmek istiyor dostumuz.
Yani ay google'a ip ucu vereyim, çıkan sonuçları filtreleyim, araştırayım falan yok.

Emir kipiyle,
ve net ifade..

Neyse, bir diğer konuya geçiyorum ki bu çok daha tehlikeli.

Yani bir çok internet sitesinden aldığım raporlar var ki,
buralara düşen aramalar toplumumuzun iyice sapkınlaştığı gözler önüne sıralanıyor.

Burada tek tek bu aramaları yazamayacağım çünkü terbiye denen bişey var bazen bende..:)

Ama şunu soyleyim ki, Liseliler ve Türbanlılar fena trend durumda..



Konudan konuya zıplamayı sevmiyorum ama hadi bir google analizi yaparak
Bu hafta kim, benim bu bloğuma hangi kelimelerle gelmiş, onlardan bazılarını değerlendirip bitireyim mevzuyu.

-"alexander rybak'ın yalın hakkında dedikleri"
Vallahi top mop diye bişeyler dediydi. Ama ben oralı olmadıydımdı.

-"aidsli kadınla sex yaptıysam ne yapmam lazım"
Efenim, atın ölümü arpadan olur, relax olunuz. Fani dünya.. Hem rakı içen öldü de, su içen ölmedi mi.. Dimi ama..

-"firdevs hanım erotik resimler"
aahaha, bayılıyorum ya bu firdevs düşkünlüğüne.. Ne fantazisi geniş bir milletiz. Kötü kadını yatakta görmeli mutlaka, ona kötülükler yapmalı.. Heyyooo.. :)

-"
bir ülkede cisimlerin gölge boyu büyüyorsa"
Ben derim ki, bişeyin boyu büyüyorsa, tehlike vardır dostum.. :))

-"
hareketli sex 19 luk"
Al işte, yukarıda bahsettiğim arama özürlüsü sapıklardan biri daha. Sex mi hareketli olacak, 19 luk mu belli değil. Kızmı arıyor, erkek mi o da muallakta. :)

-"digital kelebek in ayakkabı numarası kaç"

41 efenim..

-"digital kelebek turk kızlara güvenmiyor mu ?"
Ahaha, bunu kim yazdıysa beni tanıyor sanırım:)) En çok Hollandalılara güveniyorum efenim. Nedense:)

-"
meydan salağı"
Bak şu sıralar en çok hissettiğim şey bu. Bir meydan var ve o meydanın salağı gibiyim. Kim aradıysa, doğru yere gelmiş.

-"beni hayata döndüren yüzümü güldüren masalci sarki"
Hım.. Anladıysam ne olayım. Sahi ne olayım?

-"digital kelebek uykusuzluk çekiyor mu : )"

Yahu birde gülerek sormuşsunuz efenim. Evet uykusuzluk çekiyorum. Uyutun, uyutun lütfen

-"digital kelebeğin bir derdi mi var"
Evet evet, ciddi ciddi bir arama daha.. Derdim.. Var efenim. Hem bi kere, dertsiz insan varmı ki?

-"
behlülün iphone'undaki joker resmi"
Ahaha deli ya, o resim sadece behlül salağının iphonunda yokki.. Ulen bişi gördümü hemen
"aman benimde olmalı" manyağı amma çok bu ülkede..

-"
ingilizce bir ergen kızın annesine tavsiyeler"
ahaha al bi deli daha. Annemi kıza, kız mı anneye tavsiye verecek ve neden ingilizce.. Ahaha delisiniz yaaa:)

-"
kelebek dijital"
Kelebek dijital değil tatlım.. Digital Kelebek..


Aman neyse uzattım... İşte bu hafta bloğuma gelen ziyaretçiler bu kelimelerle gelmişler benim bloğuma. Küçük kısmını paylaştım ve yorumladım.


Alın size birde hafta sonu şarkısı..
Gogol Bordello'dan geliyor..
-Ultimate





Herkese,
iyi
hafta
son
ları.

Kıskanmıyorum artık..

Bir alt'ta yer alan postumda sevgili alexander'ı feci kıskanmıştım.

Hatta, bugün,
La fonten'den yine masallar dinleyip
Plaja vurdum kendimi..
Buz gibi biramı içtim..

Kafam güzelleşince fazla kalmadım..
Az önce eve geldim

Hay bin kunduz,
Ne göreyim..
Bende artık sadece "Digital Kelebek" olarak aranmamışım google da bugün..
İşte bugün kıskançlığım bitti nihayet..

Heyyt be, benide merak eden oldu..
Süper yahu..

Merak edenlere sevgiler ve saygılarımı sunuyorum..
Off vallahi kıçım fena kalktı..

Haa,
Bu arada..
"Digital Kelebek rahatsız mı?" diye gelen arkadaş..

Evet.. Kafadan ve fazlasıyla hemde..
:)

Okumak için resme tıklayınız, yada siz bilirsiniz.

Kıskandım

Vallahi, inanın ki oyle kendi kendine yaşayan,
ne bir başkasınıi ne Behlül'ü ne öyle şaaşalı yaşamları kıskanan biri değilim.

Kendiyle barışık bir yaşam tarzım var anlayacağınız..

Ama gelin görün ki,
Bir haftadır hasetimden çatlıyorum..

Konu ise google aramaları ile sayfama gelen ziyaretçiler..

Bakın beni arayanlar sadece şunu yazarak geliyor google dan..
sadece ve sadece
"Digital Kelebek"
veya
"Dijital Kelebek"

İşte sadece bu..

Ama elin oğlu, bir anda bir şarkı yapıverdi ve şu aramalar gerçekleşmiş.

-alexander rybak'ın yalın hakkında dedikleri
-alexander rybak ın ayakkabı numarası
-alexander rybak'ın oynadığı filmler
-alexander rybak ın şarkı sözü
-alexander rybak ın çıplak fotoğrafları
-alexander rybak'ın evi nerede
-alexander rybak ın arabasının markası
-alexander rybak ın şarkısının müziği
-alexander rybak ın sevgilisi kim
-alexander rybak hangi okulu bitirmiş
-alexander rybak kiminle beraber
-alexander rybak ın sevişme görüntüleri

Vay anam vay..
Bunlar ciddi ciddi aramalardır..

E şimdi tabloya bakıp isyan etmem normal değilmi?

Neden benim ayakkabı numaramı kimse merak etmiyor kardeşim?
Yada Erkek dergilerine verdiğim çıplak pozları?
Ya sevgilimi neden kimse merak etmiyor?


Offf..
Alexander..
Fena kıskandım seni dostum..
Çok fena..

Günde bir..


Yatmadan önce..

Aç-Tok farketmez...

Tavsiyedir..


Mutluyum..

Eyy ahali..
Mutluyum.. Hemde hiç sevmediğim Pazar Pazar..
İnsan iyi uyanınca mutlu oluyor..

Şimdi aşağıdaki dansı yapmak istiyorum..

Esasoğlan benim..
Figürlere çalıştım..
Güneş gözlüğümü de taktım..

Figüranları ve esas kadını reca ediyorum derhal..!

Haydin..


Kalbini sev..


Kalbimi seviyorum..
Kırmızı don giyiyorum..


Sende kalbini sev..
Kırmızı giy..


Hah şöyle..


O halde..


Kırmızı şarabımı alıp..

Geliyorum..


Hey okuyan herkes..
Hepinize iyi hafta sonları.. :)