Şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

O'na kötü birşey olsun..


seni bir gün en yakının ele verirse eğer,
öğren susmasını ve ağlamamasını...

bir kavanozun içinde mavi bir gül yetiştir
her gün daha çok yaşayan..
bir masalın ağzını kapat ve yat geniş odalarda,
bir oksijen çadırında...

o'na kötü bir şey olsun istedim.
bana aşık olsun istedim...

Boran Fırtınası


Boran bir yaban kuştur.
Gökyüzünün mavisine bata çıka bir maviş kuş. Konmaz hiçbir yere. Yuvasından bozkırlara koşan sulardan yuvasına.
Çok zor yakalanır.
Şahin bile tutamaz onu kanadından.
Yabandır!
Asidir ha..
Rengi kadar güzeldir.

Güvercin sahipleri sevmez boranı.
Girer evcil güvercin sürüsüne. peşine mutlaka takılan olur.
Bazen sürü bile düşer ardına.
Ya vurulur ya da yaralıyken yakalanır.
Diğer kuşlarla aynı kafese kapatılır.
Hiçbir evcil kuşu yaklaştırmaz kendine.

Hele bir de güvercin besleyenler evcilleştirmek için kanadının tüylerini çekti mi, vay vay yemez artık yemini.
Ya açlıktan ölür..
Ya da kafesin demirine kendini vura vura öldürür.

Sesi çığlıktır artık, turna indirir.
Ya gökyüzüdür ya ölümdür boran.
Boranlar kalktı mapushanelerden.
Şehre sokulmamış evlerden.
Dökerek renklerini şehirlerin ufkuna, gittiler dağların doruklarına.

s.e


Sonra düşündüm de..
Evet evet, bir boran'ım ben..
Hemde bu büyük Fırtına'da..
Ya gökyüzüyüm, Ya ölüm..
Ya adam gibi severim, ya hiç'im..
Araya asla sıkışmam..
Sıkıştırmam..
Sıkıştırılamam..

Bir Boran'ım, bir Boran..
Sonsuz uçar,
Sonsuz severim..

Aşk, böyle buyurur zaten..

Ne duruyorsun...?



Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin..

Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin..
Ağları silkeledikce
Deniz gelecek eline pul pul;
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda..
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin;
Bayramlar seyranlar mı dersin,
Şenlikler cümbüşler mi?
Gelin alayları, teller, duvaklar,
Donanmalar mı?
Heeey
Ne duruyorsun be, at kendini denize
.
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, Her yanda hürriyet;

Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere...


Orhan Veli

Biz ne zaman "iç"sek..




Biz ne zaman içsek,
Köfte geç gelir
Ve oturur muhabbetin terkisine
Çıplak bir efkar sözcüğü

Biz ne zaman içsek,
Sabah akar meycinin cebine
Günde kaç kez öpüşür ki akrep ile yelkovan
Biz ne zaman içsek,
İç değilizdir aslında.
Dışımızda bronz bir akşam sözcüğü,
Çırıl bir efkar sözcüğü
Delikanlı kıvamında sevda değilse de
Tabansız sevişmelerdeki el değmemiş pişmanlık
Biz ne zaman içsek,
iç değilizdir aslında.

Bu alkol ikindisi şiirle
Şimdi burda açılsaydın
Adımın baş harfi gibi
Belki ağustos kokardı ağustos
Sen,
Fikrini ipotek etmiş kiralık sevdalara
Senine boyuna sevilmiş sen
Yalanı sevdasından büyük sen
Bir bil-sen.

Biz ne zaman içsek seni düşünüyoruz
Genzimizde göl gözyaşları
Biz ne zaman içsek,
İç değilizdir aslında.

Dışımızda bronz bir İzmir akşamı...

Hiç kimse..


sen benim hiçbir şeyimsin
yazdıklarımdan çok daha az
hiç kimse misin bilmem ki nesin
lüzumundan fazla beyaz
sen benim hiçbir şeyimsin
varlığın yokluğun anlaşılmaz


galiba eski liman üzerindesin
nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
dudaklarınla cama çizdiğin
en fazla sonbahar otellerinde
üniversiteli bir kız uykusu bulmak
yalnızlığı öldüresiye çirkin
sabaha karşı öldüresiye korkak
kulağı çabucak telefon zillerinde


sen benim hiçbir şeyimsin
hiçbir sevişmek yaşamışlığım
henüz boş bir roman sahifesinde
hiç kimse misin bilmem ki nesin
ne çok çığlıkların silemediği
zaten yok bir tren penceresinde


sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak


sen benim hiçbir şeyimsin..