
Telefonumda günlere bakıyorum.. 18 Ağustos..
İç önemli bişey yok..
Halbuki dün 17 Ağustostu..
Bir çoğu blogda, ve ana haber bültenlerinde 10 yıl önceye gittik..
O acılar önümüze yine serildi..
Üstelik ana haber bültenlerinde oyle kurgular yapılmıştı ki, yani "ağlatmak" ve "acı çektirmek" üzerineydi herşey..
İğrendim..
İğrendim çünkü bu deprem "Unutulmayacaktı"..
Böyle kampanyalar yapılacaktı..
Bişeyler olacaktı..
Ama ne oldu?
Her zamanki kaypaklık devam etti..
Yani hep o günün yıl dönümlerinde ana hebr bültenlerinde izledik ve niyeyse yine o gün bloglarda, gazetelerde bahsedildi..
Şimdi durduk yere aklıma bişey geldi..
Depremden hemen sonra bu depremin yarasını sarmak için devlet tarafından bazı "geçici" vergiler koyulmuştu.
Hani şu an cep faturalarımıza yansıyan %25 lik ÖTV dahil..
Hiç sesimizi çıkarmadık..
Ama ne oldu..
Ben merak ettim yıllardır ve bir bilgiye ulaşamadım..
10 yıldır halen bu vergiyi ödüyoruz..
Peki Deprem bölgesine neler yapıldı?
İnsanlara neler yapıldı?
Bunun hesabını veren oldu da ben mi duymadım?
Hani, bildiğim tek şey var ki, O eli kanlı diktatör! olan Saddam bile oraya 10 milyon dolarlık bir yardım yaptı..
Onunkini biliyorum ama hala bizim neler yaptığımızı öğrenme fırsatım olmadı..
İşin garibi, bunu sorgulamadı da ne basın, ne de insanlar..
Biz bunları sorgulamak, yaraları iyileştirmek yerine, o kara günlerin yıl dönümlerinde "ajitasyon" yapmaya daha çok meğilliyiz..
Sanırım biz yaraları sarmaya değil, sadece yılda bir gün o yaraları hatırlamaya meğilliyiz..
O günü de, işte canlandırmalar ve iki acı laf soyleyerek geçiştiririz biter gider..
Ne acı değilmi...
Yani bugün hala İstanbul dahil, tüm marmara boyle bir felaketin gölgesiyle yaşayıp duruyorken..
Bu felaket için önlemler alınmazken,
Sadece ve sadece şu sesleri duydum ve okudum bolca, dün ve 10 yıldır....
"Sesimi duyan var mı?"..
Bilemiyorum sesimi duyan varmı ama,
Şu an yine telefonuma baktım ve tarih 18 Ağustos..
Bugün gerçekleşmiş ve yarası sarılmamış bir olay yok malesef,
ve o nedenledir ki, size demogojik kelimelerle 10 yıldır süren bir oyunu oynamayacağım..
Çünkü dün 17 Ağustostu..
Bugün 18'i..
ve "deprem" şimdi yine unutuldu..
Ta ki, gelecek 17 Ağustos'a kadar..
5 bıdı bıdı:
sadece depremi içinde yaşayanlar unutmadı, hala kayıplarımızın acısı içimizde bizim.
17 ağustosta istbulda psikolojik teste girdim.içeri alınmayı beklıyordum ki kapıda, birden aklıma depremin yıllar önce o gün olduğunu hatırladım.
okadar uzağımdaydi ki deprem..ama en heyecanlı günümde bile aklıma gelecek kadar yakınmış meğersem.
Karamel, yaşıyormusun sen bakim:)
owl.. haklısın kayıpların acısı içimizde.. Oyle de kalacak..
yıkılmadım ayaktayım..
dertlerimle başbaşayımm.:))
Yorum Gönder