
....
ve sonra, Zehirli bir ok çıkar yuvasından..
Serseri bir ok..
Saplanıverir bağrınıza..
Ok'u çıkarmaya çalışsan ayrı bir acı,
Bırak kalsın desen daha ayrı..
Bazen bir türkü, şarkı, bazen bir şiir,
Bazen bir alıntı,
Bazen bir düşünce olarak gelir Zehirli ok..
O an öylece kalırsın, çıkaramazsın..
Sağa sola hareket edemezsin..
Sonra bu duygu, sağlığını kaybeden insanlarınkine benzer..
Hani normalde önemsemeyiz, ama sağlığımız bozulunca
"Sağlık gibisi yok" deriz ya..
Yada en basitinden, Elektrik yokluğu da acıdır,
Hele İnternetimiz 5 dk kesilmeye görsün,
Hemen telefona koştururuz, geri gelsin diye..
.....
İşte, geçen gün bende oylesine otururken,
İnsanları izledim..
Plajdaki bikinili kız,
Temizlik yapan temizlik görevlisi,
Oylesine birasını yudumlayan adam,
Bahçesindeki çiçekleri sulayan kadın,
Herkese bakınca,
Bir an şunu düşündüm..
Hatta ben dahil, sen dahil, o dahil..
Bu dünyanın rengine, süsüne fazlasıyla kaptırmıyormuyuz mu kendimizi?
Manevi değerleri hiçe sayıp herşeyi maddi değerlere yüklemiyormuyuz?
Ya Aşklarımız..
İşte bahsi dün geçince o türkünün,
Yyine o ok fırladı yuvasından..
O zehirli ok..
Zaten bir haftadır delirmek üzereydim..
Elektiriği, sağlığı, intenreti gitmiş bir insan halindeydim..
Oyle bir ok'ki,
Çıkarmak istesen acıtır,
Kalsın desen daha beter..
O türkü özetlemiyor mu bugünü aslında,
Üstad Neşet Ertaş'tan gelir gerisi ve sızısı..
cahildim dünyanın rengine kandım
hayale aldandım boşuna yandım
seni ilelebet benimsin sandım
ölürüm sevdiğim zehirim sensin
evvelim sen oldun ahirim sensin
sözüm yok şu benden kırıldığına
gidip başka dala sarıldığıma
gönülüm inanmıyor ayrıldığına
gözyaşım sen oldun kahirim sensin
evvelim sen oldun ahirim sensin
garibim can yıkıp gönül kırmadım
senden ayrı ben bir mekan kurmadım
daha bir gönüle ikrar vermedim
batınım sen oldun zahirim sensin
evvelim sen oldun ahirim sensin
hayale aldandım boşuna yandım
seni ilelebet benimsin sandım
ölürüm sevdiğim zehirim sensin
evvelim sen oldun ahirim sensin
sözüm yok şu benden kırıldığına
gidip başka dala sarıldığıma
gönülüm inanmıyor ayrıldığına
gözyaşım sen oldun kahirim sensin
evvelim sen oldun ahirim sensin
garibim can yıkıp gönül kırmadım
senden ayrı ben bir mekan kurmadım
daha bir gönüle ikrar vermedim
batınım sen oldun zahirim sensin
evvelim sen oldun ahirim sensin
Aşklarımızda elektrik gibi, sağlık gibi değilmi..
Değerini varken anlamayız,
Yokluğu ise cehenneme yanaştırır bizi..
Varken bilmeyiz değerini,
Dünyanın rengine kanarız, süsüne kanarız,
İlelebet bizim kalacak sanırız sevdiğimiz insan..
Dünya işlerine yeniliriz çoğu zaman..
Araya ihanet girer,
Hırs girer,
Para girer,
Girer oğlu girer..
Sonrası ağıt olur, efkar olur..
Kendimizi sahil kenarında dalgaları izlerken, gözlerimiz nemli buluruz,
Kendimizi rakı sofralarında efkar dağıtırken buluruz..
Hatta bazen, yastıklarımıza sarılır, çocuklar gibi ağlarız..
Hıçkıra hıçkıra..
Topu topu kaç defa aşık oluyorz hayatlarımızda..
Kaç kez bayram oluyor gönülde..
Kaç kez..
Neye değer, ne için değer bir hiç uğruna..
Değerlerimizi,
Aşklarımızı,
Manevi dünyamızı kaybetmeye..
Cevap veriyorum..
Hiç bir şey için değmez...
Sevin, sevilin,
Değer verin, değer görün..
Hemde son nefese dek..
En azından ben, renkler, süsler ve dünyada kalacak tüm güzellikler için,
Bir aşk'ı kaybedecek kadar,
Bir sevgiyi kaybedecek kadar bonkör olmadığımı iyi biliyorum..
Bunu her seferinde daha iyi anlıyorum..
Hazineleri, toprakları, herşeyi olan insanlar kalmadı geriye..
İsimleri de kalmadı..
Kalanlar ise,
Tahir ve Zühreler, Leyla ve Mecnunlar, Kerem ile Aslılar,
Nuhanza ile Ninattalar..
Hector ile Helenler..
Ve tüm aşk destanları..
Aşk önemlidir..
Gerisi boş şu dünyada,
Gerisi koca bir toprak altında yatan 80milyar insan..
5 bıdı bıdı:
Neset Ertas gıbı bı ustadan dınlemek
bu turkuyu
hatta agıtı
dıyelım
ınsanın tam yuregının ıcıne ıslıyor..
zaten hüzünlüydüm,bir türkü,iki yazın,ne kadarda güzel anlatmışsın...
kavgadan gürültüden vakit bulpta ne kendimize nede karşımızdakini söylemediklerimiz,maalesefff :(
yazı ve türkü götürdü beni bi hüzün denizinin diplerine ...
paylaşımın için teşekkürler arkadaşım
işte beni arkadaşım bu.. Bu yürek bu kadar güzel işte..
Üstad, peşinden de bir Mühür gözlüm dinlenir dimi ...
Eskiden aşk önmeli diildi ki
küçük yaşta evlenirler hatta gerdek gecesi eşleri görürler
Aşk olmadığı içindir ki Leylalar Mecnunlar vs böyle destan gibi dillerde
eskiden insanlar böylemiydi
bukadar rahat kim davranabilirdi
kim seviyorum diye ortalğa çıkabilirdi
oyüzden çıkanların adı nesilden nesile gelmiş
günümüzde Aşk;heycanın bitmesi,hevesin bitmesi ile biter
çünkü ;artık kimsede tahamül kalmadı
kimse kimseyi çekemez oldu
Yüreğine sağlık Dijital Kelebek.Allah seni ve aileni ve tüm okuycuları mutlu etsin.sevgiler.
Yorum Gönder