ruhun bile duymaz

ruhunun bile duymadığı saatlerde,

ben teninde yel eserken
sen pencereden bakıp;
fırtına çıktı sanıyordun.

ruhun duymaz
ben susarken, sana sesleniyordum..
kulakların çınlıyordu
ama bir şey duymuyorsun.

ruhun duymaz
ama,
haberin yoktu
seni seviyordum..
teninle sevişiyordu tenim

sen o saatte
"neden kimse beni sevmiyor?" fısıldıyordun.

ruhun duymaz olsa da
seni öyle sevmek
ve güzeldi
seninle sevişmek.

gözlerini tavana asan sen üzülme,
ağlama yatağında "beni seven yok" diye..

seni öyle güzel severim ki,
ve sevdim
ruhun duymaz.