hani aslında yabancı olmadığım bir durum..
sıkılırım..
hem de kolay sıkılırım..
herşeyden..
beni mutlu etmeyen..
herşeyden..
mecburi durumlar bana göre değil..
hiç bir şeye mecbur olmayı hiç kabullenemedim..
aslında pek te hiç bir şeye mecbur edilmeye maruz kalmadım..
kara bulutların dört bir yanımı çevirdiği saatlerde..
ne kadar da sevsemde yağmuru ve o yağmur taneleriyle sırılsıklam olmayı..
korkuyorum aslında..
aslında kimseye itiraf edemiyorum korktuğumu..
çünkü hüzünbaz bir mevsim daha kapıyı aralıyor..
adı bahar..
ne komik değilmi..
herkesin cıvıl cıvıl içinde hissedip, belki..
belki hayat dolduğu..
belki aşık olduğu..
belki çok mutlu olduğu..
bahar yağmurlarının doğaya, insanlara, tüm canlılara hayat verdiği..
bu mevsimi hüzünbaz bir mevsim olarak anıyorum..
belki de..
kendimi çok yalnız hissettiğim bir zamanda yakalanıyorum bahara..
aşk'sız bir bahar beni heyecanlandırmıyor..
hatta pembeler sizin olsun..
tüm pembe gözlükler..
kaldıysa benim pembelerimden vereyim size hatta..
değişelim..
verin bana tüm sihaylarınızı..
kara'larınızı..
belki dünya'ya herkesin pembe gözlüklerle bakması gerekmiyor..
bazılarımız sihay gözlükleri takmalı belkide..
herşeyi kapkara ve anlamlandıramadığı,
isimlendiremedi, mutlu olmadığı bir şekilde izlemeli
bazılarımız..
delikanlı adamım ben..
pembe gözlük takamam..
bir hüzünbaz mevsim yaklaşıyor..
tıpkı yalnız ve siyah gözlüklerle geçirilen tüm mevsimler gibi..
hüzünlü..
hüzünlü bir bahara..
tıpkı diğer aşk'sızlar gibi..
haylaz, yaramaz, hüzünbaz bir bahara hazırlık yapıyorum şimdi..
hazırım hatta karalarınızı pembelerimle değiştirmeye..
verin hadi..
çünkü delikanlı adamım ben..
istesem de..
pembe gözlük..
takamam..